7 Temmuz 2017 Cuma

Teşekkürler Tanrım

Teşekkürler Tanrım

Bir öğle vakti oturup düşündüm. Bu sefer gerçekten düşünülmesi gereken şeyi. Aslında sürekli düşünmem gereken ama aklıma gelince bile bile unutmaya çalıştığım, aklıma geldikçe dünya meşguliyetine dalıp unutmaya çalıştığım... Evet tahmin ettiğiniz gibi: düşündüğüm şey Ölüm. Evet oturdum bunu düşündüm. En derinliğine kadar hemde. Hani bir şarkı var ya; 'Gitme ölüm gibi zamansız.' Gerçekten zamansız mı ölüm denen olay? Yoksa haber veriyor da bizim mi haberimiz yok ya da biz mi üstümüze alınmamaya çalışıyoruz? İşte buraları kendime sordum bir miktar. Gerçekten bunu yapın, insan kendine geliyor, ne zamana kadar bu gerçekten kaçabileceğimizi sanıyoruz? Ben kaçamadım. 
Peki hangi dine mensup olursak olalım ya da bir dine mensup olmayalım bu durum karşısında ne yapabiliyoruz? En sevdiğimiz bile bizi terkettiğin de ne yapabiliyoruz? Hiçbir şey.
Ya öleni toprağa koyuyorlar ya da yakıp küllerini saklıyorlar sonuç olarak artık o yok.
Bu açıya kendimi koydum yani o gün gelecek belki şimdi belki kısa bir süre sonra belki bekarken belki evliyken belki yetişkinken belki yaşlıyken. Dedim bu sana da gelecek mi evet gelecek ne diyeceksin yok ben daha planlarımı tamamlamadım daha sonra ölebilir miyim mi? Hayır bu gerçeği reddediyorum sürekli. ama hakikati ben ne kadar reddedersem edeyim yerini bulmayacak mı bu devekuşluğu yapmaktan başka neydi ? Hiçbir şey.  
Peki bu durum gerçekleşti zamanı farketmez. Geride ne kaldı; diyebiliyor muyum acaba geride gerçekten iyi şeyler bıraktım diye. Tamam bu dünya için yararlı bir şeyler yapmadım ama acaba Tanrıya anlatacağım güzel bir hikayem var mı?  Bunun için geç mi; Hayır değil , biliyorum. 
https://www.instagram.com/benrumeysakapan/?hl=tr
İnsanlar bunu başarabiliyorlar, hem dünyadan keyif alıp hem dünya sonrası için iyi şeyler yapabiliyorlar demek ki zor değil sadece bağlı olduğumuz bu dünya efsunundan biraz kafamızı kaldırmamız gerek farkındayım sürekli saatlerimizi harcadığımız şeyler acaba neresi için yararlı ya da yararlı mı ? Bak gerçekten zamanımız az ve bunu bir melankoli içinde geçirmek istememeliyiz her günümüzün saatleri ayrı ayrı değerliyken neden bomboş geçiyor bak Tanrı neler sunmuş sana koskocaman bir evren bunları görmek için bir göz bunları anlayacak akıl. Sırf bunlar için bile teşekkür etmemiz gerekmiyor mu sence de? 
Doğduk bunu biz belirlemedik ama gerisi bizim elimizde. İnsan olmanın doğmuş olmanın gerekliliklerini yerine getirmek bizim vazifemiz. Bahsettim ya Tanrıya anlatacağımız hikayede ne anlatıcaz diye. Sen fıtri olarak doğdun ve doğmanla  beraber yapacaklar listen oluşuyor. Bir videoda izlemiştim; doğum günü kutluyoruz ama sırf doğduğumuz için mi kutluyoruz hani diğerleri doğamadı ben doğdum diye mi? Evet o pastayı üflerken şunu düşündük mü biz ne yaptık geçirdiğimiz bir yaş gününde neyi kutluyoruz kendimize etrafımıza neler kattık ya da kimleri kırdık incittik yani neyi kutluyoruz ? İnsanlığın hiçbir gayesini yerine getiremediğimizi mi kutluyoruz başarısızlık kutlamak ne kadar mantıklı ya da yitip gitmek kutlanır mı ?  Geldiğimiz ve kesin olarak gideceğimiz bu dünyada haset fesat gıybet bunları yapıp bunları kutlamamızın bi açıklaması var  mı acaba ? Bir önceki doğum günümüzden ne farkı var? Ne konuda kendimizi değiştirdik, geliştirdik? İşte bu soruları sorup yeniden doğmamız lazım yeniden daha güçlü, daha kararlı ve daha yararlı. Sorgulamak, araştırmak, dolu dolu hissetmek, dolu dolu yaşamak.. Hayata dair, sevgiye dair, aşka dair derinlik kazanmak bu çok güzel ve anlamlı, işte insan olmanın gayesi bu değil mi?
Konudan çok uzaklaştım gibi görünüyor ama asıl konumun temeli buydu; ölücez ve bu hayatı gerçekten yaşadık mı gerekleri çerçevesinde. Artık elimizden hiçbir şey gelmediği vakitte 'tamam' diyebildik mi? 'Tamam işte hazır sayılırım Tanrım, tattırdığın bütün nimetler çok güzeldi ben bunları gördüm sevdim yaşadım ve şükrettim. Dünyaya insanlara zarar verecek hiçbir eylemde bulunmadım söylediğin gibi mahlukatın en şereflisi olarak buna yakışmaya çalıştım, seni sevdim, yarattıklarını sevdim ve bu gerçekten çok güzeldi. Bunları düşündüm bana varettiğin güzellikler böyle ise vadettiğin ve sen nasıl güzelsindir, Çok teşekkür ederim..' diyebildik mi? Tüm mesele bu, hakkıyla , gereklilikleriyle, doya doya, tüm hücrelerimizle şükrede şükrede yaşayabilmemiz dileğiyle...
Herkese sevgiler...